Sevgi, sonsuz Görünmez Olan’ın yankısıdır

Ennio Morricone ve Maria Travia: Sevgi, sonsuz Görünmez Olan’ın yankısıdır.

64 yıldır süren bir evlilik: Hastaneye kaldırıldığında tanışan ve bir hastanede son vedalarını yapan gençler. Sadakat, tutarlılık ve azim, onların aşklarının sahne müziği oldu.

Tüm dünya Ennio Morricone’un hayata gözlerini yummasının yas tutuyor ve büyük medya ilgisi, kaçınılmaz olarak onun etrafındaki insanları aydınlatmaya yöneliyor. Hayattayken, Morricone’nin adı, kesin özelliklere sahip bir yüzden önce, halk için bazı harika melodilerin aşinalığını uyandırdı.

Ölümü ile kendiliğinden bir merak ortaya çıktı ve özel hayatı unvan ve alkış hak etti. Ortaya çıkan karakter çizgilerinden, bir aile tarafından sağlam bir destek görmesinin ötesinde, sade bir müzikal muazzam yetenek de ortaya çıkmıştır. Bu yas saatlerinde, Müzik Hocası Maestro’nun adının yanında duyduğunuz isim, karısı Maria Travia’dır.

13 Ekim 1956’dan itibaren karısı ile evliydi ve evliliğinden 4 çocuk doğmuştu: Giovanni, Marco, Alessandra ve Andrea. Kendisini adanmış ve sadık olduğu bir eşe yetmiş yıldır derinden âşıktı; bu zamanların -neredeyse devrimci- olağanüstü bir tanıklığıdır.

Eşinin, onun hayatının sahne müziği olduğu söylenebilir: çünkü bir film müziği tam olarak, filmi hareket ettiren, başrol kahramanlarını destekleyen, vurgulayan ve güçlendiren bir sütundur. Maria’nın Ennio’ya olan hayat yoldaşlığı, ona bu destek ve ilgi sütunu olmuştur; Ennio’nun kendi eliyle yazdığı ölüm ilanında, her şeyi emanet ettiği kişi olarak bahsettiği eşini en son yazmıştır:

Son olarak (fakat bitiş olmayan) Maria. Bizi bir arada tutan ve terk ettiğim için ondan özür dilediğim eşim. Ona en acı vedayı sunuyorum.

Ondanbahsederken büyük harflerle yazışı, bir rastlantı veya mecaz değil, ama ona olan büyük bağlılığının minnettarlığının işaretidir.

Sevecen ses, ebedi bir Görünmez’in yankısı

Büyük Üstat’ın yanındaki bu kadın figürü kimdir? Maria: Ünlülerin gölgesinde yaşayan bir kadın değil, yaygaraya ihtiyaç duymayacak kadar saklı varoluşunda bir eş.

Küçük bir olay, bu çiftin en iyi portresini özetliyor: “Inseguendo quel suono”  [ç.n. “O sesi izlerken,” Mondadori Yayıncılık] adlı kitabında Ennio Morricone, Alessandro De Rosa’ya etrafında dönen bir tür efsaneyi doğruluyordu. Mina’nın sesi sayesinde daha sonra unutulmaz hale gelen ünlü “Se telefonando” eseri melodisinin ilhamının, gaz faturasını ödemek için karısıyla aynı sırada dururken ona geldiği söyleniyordu. Tam da böyle, besteci bunu doğruluyor.

Karşılıklı eşliğin önemsiz dediğimiz şeyin perdesini delen sezgileri tetikleyebildiği günlük hayatın basit anları vardır. Eğer sevilen bir yüz ile Biri’nin bizimle konuştuğunu ve bizimle buluşmaya geldiğini kabul edersek, Sonsuz Olan, ödenecek faturalar arasında bile bize konuşur ve bizimle buluşur.

Ennio Morricone tarafından yazılan ve eşi Maria’ya ithaf edilen tek şiirde, görünmez Olan ve insan arasındaki bu bağlantı çağrıştırılır. Allah’ın yankısı burada ve şimdi yanımızdadır; bize yakın olanların sevecen sesiyle konuşur:

 

Senin sesinin tonu,

Havada yankılanır

Bir Görünmez’i

O ebedi anda

Hareket ettirir.

O yankı, askıda kalmış

Geri dönüşü olmayan

halihazırdaki kırılgan kristalleri parçalayarak

içime girer.

Geleceği aramalıyım

O sesin ardından giderek;

Ben kendim çaresiz

O yankıda kendimi bularak.

Sevdiğinize şöyle söylemekten daha büyük bir övgü vardır: Kırılganlıklarımı yenen Sonsuz’un yankısını içime koydun mu? Belki de müzisyen olmak, bizi günümüzde parçalanmış olanı aşan bir uyumun parçası olmaya davet eden bu yankıyı yanıtlamaktan başka bir şey değildir.

Belki de Morricone’unki kadar güçlü bir müzikal yetenek, büyük kökleri olan bir aşk ağacında olgunlaşmıştır (ailesinin anısına bombaların altında annesinin okuduğu Selam Sana tespih duasının sesiyle uykuya daldığını anlattığı anısı çok güzeldir. Burada bir hikâyenin ortaya çıkmasına eşlik eden müzik için bir tercihin tetikleyicisini görmez misiniz?).

Bir film müziği derlemek için başından sonuna kadar ortaya çıkan bir hikâyeden emin olmanız gerekir ve bu, Allah’ın önünde “sonsuza kadar” söz verdiğiniz kendinden emin bakıştan çok uzak değildir.

Morricone 2007’de Akademi Ödülü’nü aldığında, Maria -hassas yankı- ilham veren ilham perisiydi. Düşüncesi ona gitti:

“Bu Oscar’ı beni çok seven eşim Maria’ya ithaf ediyorum ve onu hep aynı şekilde seviyorum ve bu ödül onun içindir de.”

Quentin Tarantino’nun 2016 yılında The Hateful Eight’ın müzikleri için Oscar’ı kazandığında, karısı için bir teşekkür daha telaffuz etmişti:

“Bunu, benim akıl hocam olan eşim Maria Travia’ya atfediyorum.

Herhangi bir mecaz içermeyen basit kelimelerdir, kendilerini kamusal ve özel olarak kutlayan bu çok sosyal çiftlerin karşıt yüzünü kurak, donuk gösterirler. Kameralara yakınlık vermeyen suskunlukta, hem ailenin sorumluluğunu alarak hem de Üstat’ın bestelediği müziğe yaratıcı katkısını sunarak, yeteneğini tamamen geliştirmesini sağlayan bir kadına olan tüm aşk vardır. .

Örneğin Maria Travia, Nuovo Cinema Paradiso’nun temalarından birinin yazarıydı ve kocasıyla “C’era una volta il West” (Batı’da Bir Zamanlar)daki bir şarkıyı uyarladı. Resmi koşullar altında Morricone eşini tevazu ile hatırladıysa da, Corriere gaztesi ile yaptığı bir röportajda, ona 70 yıldır aynı kadınla nasıl yaşadığı sorulduğunda çok açıktı:

Soru eşime sorulmalı; bana katlanmakta çok iyiydi. Benim yaptığım işi yapan biriyle yaşamak kolay değildir. Askeri ilgi. Sıkı zamanlamalar. Kimseyi görmeden geçirilen tam günler. Ben sert bir adamım, her şeyden önce kendimle ve dolayısıyla etrafımdakilerle. Aksi takdirde sonuçlar elde edilmez. Başarı kesinlikle yeteneklerden gelir, ama daha da çok işten, deneyimden ve tekrar ediyorum, sadakatten kaynaklanır: kişi kendini kadınına adadığı kadar sanatına da adamalı. Kendime her zaman elimden gelenin en iyisini verme kuralını getirdim. Her zaman başarılı olamasanız bile.” (Corriere Gazetesi)

Bir odadaki gök (hastane)

Dün Ennio Morricone, kalça kemiği kırılmasına neden olan bir düşüşün ardından Roma’da bir hastanede vefat etti. Tüm aile onun yanında, Maestro karısını da selamlamayı başarana kadar bilinci sağlam kaldı. Aşklarının hastanede gerçekten başladığını belirtmek gizemli ve hareketlidir.

Maria, Ennio’nun kız kardeşiyle arkadaş olduğu için birbirleriyle 1950’de tanıştılar: Hemen ondan hoşlandı, ancak onları birleştiren olay hoş olmayan bir gerçeklikti. Babasıyla birlikte ciddi bir trafik kazasının kurbanıydı ve hastaneye kaldırıldı; boyundan beline kadar alçıya alınmıştı. O vesileyle, , ona yakın olduğundan, Ennio’nun kalbini fethetti:

“Çok acı çekiyordu. Ona yakın durdum. Ve böylece, günden güne, damla üstüne damla, onu kendime âşık ettim.”

Damla üstüne damla, her seferinde bir nota üstüne eklenen bir nota. Aşk hikâyelerinin “ölüm bizi ayırana kadar” devam etmesinin imkânsız olduğuna inananlar var, belki de hayal kırıklığıyla aşıldığından ya da daha büyük olasılıkla bu bağlılığa olan çağdaş reddimiz (düşman olarak davrandığımız kelime) hüküm sürdüğü içindir.

Bu saatlerde Ennio ve Maria’nın portresinden ortaya çıkan tanıklık, birbirlerini sadece âşıklarınki gibi altüst edici içgüdü ile değil, aynı zamanda sadık eşlerin güçlü kalbi ile seven bir çiftin ifadesidir. Zahmetten bir şey eksiltmeden böyle söyleyebilirim.

Çünkü bir aşk vaadi “hastane”den, yani kendini kırılgan ve eksik insan olarak tanımaktan, o sonsuz yankının çağrısına yönelik el sıkışmak için istekli olmaktan başlar. Birçok site, aşkın tanımı olarak yeniden adlandırılan şeyi Maestro Morricone’ye göre yeniden kuruyor:

Sanatta olduğu gibi aşkta da azim her şeydir. İlk görüşte aşkın ya da doğaüstü sezginin var olup olmadığını bilmiyorum. Ancak azmin, tutarlılığın, ciddiyetin, sürenin olduğunu biliyorum.

Maria Travia ile olan bağının dokusu, uzun mesafeli istikrarın atletik özelliklerine sahipti; yıldırım aşkından hemen sonra aynı şekilde yıldırım gibi son bulduğu ilişkilerin yaşandığı içinde bulunduğumuz zamanımızda bir örnektir Bizler kanalları hızlı bir şekilde değiştiririz ve böylece yerini yeni dürtülerle doldururuz.

Öyleyse mecazi olarak, bu adamdan, askıya alınmış görünen anlardan veya gerçekten dramatik olan anlardan kaçmadan her dramatik kıvrımdan ders alarak bize eşlik eden baştan sona bir film izlemenin güzel olduğunu öğrenmeyi umuyoruz.

 

__________________________________________________

Annalisa Teggi | 7 Temmuz 2020

Kaynak: https://it.aleteia.org/2020/07/07/ennio-morricone-maria-travia-matrimonio-amore/?utm_campaign=NL_it&utm_source=daily_newsletter&utm_medium=mail&utm_content=NL_it

 

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt