Nasıralı Kızla Birlikte Noel’i Beklemek
Advent’in ikinci Pazar’ını geride bıraktığımız bu günlerde, Kutsal Bakire’yi bir kere daha hatırlıyoruz. Aziz Luka İncili’nin bize, Roma İmparatorluğu’nun ve ayrıca İsrail’in çevresinde bulunan Celile’deki küçük bir kasaba olan Nasıra’dan bir kız olan Meryem’i sunar.
Rab’bin gözleri; küçük bir kasabada, kimselerin bilmediği küçük bir kızın üzerindeydi. Lekesiz Gebelik, Tanrı’nın planında yazılıydı ve dünyayı kurtaran Tanrı’nın sevgisinin meyvesi olarak hala içimizde yaşıyor.
Şimdi, O’nun doğmasını bekliyoruz ve yeniden O’nu karşılamaya hazırlanıyoruz.
Bu bekleyişte ise yalnız değiliz.
Bizi her zaman destekleyen, annemiz olan Meryem ile birlikte bekliyoruz.
Tüm hayatı, tüm varlığı Rab’be”evet” demek olan bu kız için hayat kesinlikle kolay olmadı!
Melek ona “lütuf dolu” dediğinde (Luka 1:28), “çok üzüldü.” Çünkü alçakgönüllülüğünde Allah’ın önünde hiçbir şey hissetmedi. Melek onu teselli etti: “Korkma Meryem, çünkü sen lütuf buldun. Ve işte, bir oğula gebe kalacaksın… ve onun adını İsa koyacaksın” (ayet 30).
Bu duyuru, Giuseppe ile henüz evli olmadığı için onu daha da üzdü. Ama Melek şunu ekledi: “Kutsal Ruh üzerinize gelecek … Bu nedenle doğacak çocuğa kutsal, Tanrı’nın Oğlu denecek” (ayet 35). Meryem dinledi, içten içe itaat etti ve şöyle yanıt verdi: “Rab’bin dediği gibi olsun” (ayet 38).
Tanrı’nın kalbinde yer alan bu Nasıralı kızın gizemi bize yabancı değildir. Aslında, Tanrı sevgi dolu bakışlarını her erkeğe ve her kadına çevirir!
Sevgi dolu bakışları hepimizin üzerindedir. Elçi Pavlus, Tanrı’nın “kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi seçtiğini” doğrular (Efesliler 1:4). Biz de her zaman Tanrı tarafından günahtan arınmış kutsal bir yaşam sürmemiz için seçildik. Tanrı’nın kendisine her yaklaştığımızda, özellikle ayinlerde yenilediği bir sevgi projesidir.
Öyleyse bu bayramda, Lekesiz, güzel Annemizle tefekkür ederken, aynı zamanda en gerçek kaderimizi, en derin mesleğimizi de anlarız:
Sevilmek, aşkla dönüşmek, Tanrı’nın güzelliğiyle dönüşmek…
Kendimizi ona bırakalım ve bizlere onun tarafından bakılmasına izin verelim. Çünkü o bizim Annemiz ve bizi çok seviyor.
Tanrı Sözü’nü takip ederken daha alçakgönüllü ve aynı zamanda daha cesur olmayı öğrenmek için onun bize bakmasına izin verelim. Oğlu İsa’nın bize hayat, umut ve barış veren şefkatli kucaklamasını karşılamak için.
Amin
Papa Francesco
8 Aralık 2013 vaazından..