Baba’nın kutsaması Meryem’in aracılığı ile insanların üzerine parladı.
“Ey Tanrının lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir” (Luk. 1, 28) Bu mutluktan daha yüce ne olabilir, ey Bakire Anne? Tanrıdan edindiğin bu lütuftan daha iyi ne olabilir ki? Ya da bundan daha neşeli ve görkemli ne bulunabilir? Her şey sende görülen lütuftan çok uzaktır, her şey lütfunun altındadır; her şey ikinci sırada kalır, daha arı olan bile, ve her şeyin görkemi kesinlikle daha düşüktür.
“Rab seninledir”. Seninle kim yarışabilir ki? Tanrı sana geliyor, kim senin önünden çekilmez ve kim sana, razı olarak, birinciliği ve üstünlüğü vermez? Bu yüzden, tüm yaratıklardan daha üstün olan yüce ayrıcalıklarına bakarak ben de kutlayarak “Ey Tanrının lütfuna erişen kız, selam!” diye bağırıyorum. Senin sayende mutluluk sadece insanlara değil de göksel erdemlere de bahşedildi. Gerçekten “kadınların arasında kutsanmış” çünkü Havva’nın lanetini kutsamaya dönüştürdün. Nitekim, daha önce lanetlenmiş olan Adem, senin sayende kutsandı. Gerçekten kadınların arasında kutsandın çünkü Baba’nın kutsaması sayende insanların üzerinde parladı ve onları eski lanetten kurtardı. Gerçekten kadınların arasında kutsandın çünkü aracılığınla ataların kurtuluşu buldular: sen onlara tanrısal kurtuluşu verecek olan Kurtarıcıyı doğuracaksın.Gerçekten kadınların arasında kutsanmış çünkü insan aracılığı olmadan tüm dünyayı kutsayan ve salt diken doğuran o lanetten kurtaran o meyveyi ürettin.
Gerçekten kadınların arasında kutsanmış çünkü doğal halinle kadın olmakla birlikte gerçekten Tanrının annesi olacaksın. Nitekim senden doğacak olan gerçekten ve doğru olarak bedenlenmiş Tanrıdır ve sana da hakkınla ve hak ettiğin için Tanrının annesi deniliyor çünkü gerçek olarak Tanrıyı doğuruyorsun.Nitekim koynunun gizeminde bedensel olarak sende konaklayan ve bir güvey gibi senden olan Tanrı’nın kendisini taşıyorsun: o herkes için mutluluğu elde eder ya da tanrısal ışığı herkese dağıtır.Nitekim sende, ey Bakire “Tanrı pürüzsüz ve açık bir gökte gibi çadırını kurdu ve senden gerdekten çıkan güvey gibi çıkar” (bak. Mez. 18, 6) ve, hayatında devin koşuşunu taklit ederek, tüm yaşayanlar için kurtuluş olan yolu kat edecek ve gökyüzünün zirvesinden daha yüksek göklere uzanarak her şeyi tanrısal ısı ve aynı zamanda canlandırıcı görkem ile dolduracaktır.
SOFRONİOS (KUDÜS’LÜ) (550-638)