AMBROSİUS (339-397)
Ambrosius’un hayatını, sekreteri olan diyakoz Paulinus’un, aziz Ambrosius öldükten 25 yıl sonra, Aziz Augustinus’un isteği üzerine, yazdığı Vita isimli bir kitaptan öğreniyoruz. Ambrosius, 339 yılında doğdu, zengin bir ailenin çocuğuydu. Babası imparatorluk memurlarından, Trèves praetorium’un müdürüydü. Ambrosius’un, Uranius Satirus adında bir erkek ve Marcellina adında bir kız kardeşi vardı. Babaları ölünce anneleri, çocukları ile birlikte Roma’ya dönmeye karar verdi. Ambrosius eğitimini Roma’da yaptı. Bu eğitim sırasında Grekçe’yi çok iyi öğrendi. 370 yılında Ambrosius 31 yaşındadır ve bir imparatorluk bölgesi olan Emilia-Liguria yöneticisi olarak atanır, konutu Milano’dadır. Ambrosius polisten sorumludur, kamu düzenini sağlamakla görevlidir. Yetki alanı, bugünkü Fransa’yı, İspanya ve Portekiz’i içine almaktadır. Ambrosius Hıristiyandı, fakat vaftiz olmamıştı, katekümendi.
Bütün hayatı boyunca Ambrosius, ilk mesleğinin etkisiyle, Roma düzeninin özlemini duyacak, bu durum düzeni sağlamak için bazen onu baskılara, mahkumiyetlere ve muhaliflerinin onurunu kırmaya sevkedecektir. 374 yılında, Milano episkoposu Auxensius ölür. Hıristiyan halk, yeni episkoposu seçmek için toplanır. Çıkabilecek karışıklıkları ve bir ayaklanmayı önlemek üzere Ambrosius da oradadır. Karışıklık çıkmasından korkulmaktadır, çünkü ölen episkopos Arius taraflısıydı. Oysa Hıristiyanların büyük bir kısmı Ariyanizme karşıydı. Hazır bulunan iki taraf arasında bir kavga çıkabilirdi. Bu nedenle, düzeni sağlamakla görevli olan Ambrosius orada bulunuyordu. Bir ara, Hıristiyanlar Milano episkoposluğu için bir aday bulmaya çalışırlarken, halkın arasında bir çocuk sesi duyulur: “Ambrosius, episkopos!” diye bağırır bu ses. Ve bütün kalabalık, bu sese uyarak: “Ambrosius, episkopos!” diye tekrarlar. Bu seçimden kurtulmak için Ambrosius tarafından gösterilen bütün çabalara rağmen, yörenin episkoposları ve imparator, Allah’ın halkının sesi ile ifade edilen bu seçimi benimserler. Ambrosius vaftiz edilir. Rahip ve Milano episkoposu yapılır. Episkopos olduğunda Ambrosius 35 yaşındadır.
Yeni sorumluluğunun bilincinde olarak, Ambrosius cesaretle hıristiyan imanının içeriğini öğrenmeye kendini verir. Simplicius’un okulunda Kutsal Kitap’ı derinleştirmek ve bütün Latin ve Grek hıristiyan yazarlarını incelemek olanağını bulur. Philon ve Plotinus’un fikirleriyle beslenir. Origenes’in yazılarını o kadar yakından tanıyacaktır ki, artık onun gibi düşünmeye başlayacaktır! Milano Kilise’si pek sakin bir kilise değildi. Bütün ömrü boyunca, episkopos Ambrosius, Ariyanizm ile savaşmak zorunda kalacaktır. Milano’da Arius taraflısı olanlar, ordu ve saray da dahil olmak üzere, her yere girmiş bulunuyorlardı. Ambrosius’un selefi episkopos Auxensius, Ariyan’dı. Bu heretikler, İsa’nın ilahi tabiatının, Peder’inki kadar olmadığını v.b. ileri sürüyorlardı.
Yine bu devirde episkoposun, Hıristiyan olmak isteyen kimselerin sayısının çok olması nedeniyle, kateşist olması gerekiyordu. Bu nedenle Ambrosius’un vaftiz olacak kimseler (katekümen’ler) için ve de yeni vaftiz olanlar (neofit’ler) için, kateşez yapması gerekiyordu. Açıklamalarından bazıları Gizemler adı altında bir kitapta toplanmışlardır. Belirtelim ki, müstakbel Hippona episkoposu Augustinus onun katekümana öğrencileri arasında yer almıştır.
Öte yandan, Ambrosius bütün hayatı boyunca, bir hıristiyan imparatorluğu kurmak peşinde koşacaktır. Bu durum, onun Roma imparatorluğunda yüksek bir mevkide olmasıyla bir dereceye kadar açıklanmaktadır. İmparatorlukta iktidar o devirde çok zayıflamış bulunuyordu. Episkoposluk yaptığı 30 yıl içinde birçok imparator değişecektir: I. Valentinianus, Gratianus, Maximus, II. Valentinianus, Theodosius, Eugenius ve Honorius, hep onun episkoposluğu zamanında tahta çıkmış imparatorlardır. Ambrosius hıristiyanlığın böyle bir istikrarsızlık içine düşmesini istemiyordu.
Ambrosius’un yazılı eserleri: Ambrosius’un, ağır ve süslü bir Latince ile yazılmış olan eserleri kolayca okunabilen eserler değildir. Bu eserleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz: Nutuk ve Mektuplar: Ambrosius’un yazılı eserlerinin en büyük kısmını söylevleri ve mektupları oluşturmaktadır. Onun meslek arkadaşlarına, kız kardeşi Marcellina’ya, Papa’ya ve imparatorlara yazdığı mektuplar elimizde bulunmaktadır. Bu mektuplardan, o devrin tarihi ve Kilise yaşamı hakkında çok şeyler öğrenebiliyoruz; Hexahemeron: Yaradılışın güzelliğini kutlayan 6 kitap; Bir kaç genel eser: Cennet, Habil ve Kayin, Nuh, İbrahim, İshak, Yakup ve Mutlu Yaşam – Apoloji – Davut; Yorumlar: Ezgiler Ezgisi’nin Yorumu – Aziz Luka’nın İncili’nin Yorumu; Çile İle İlgili Eserler: Rahiplerin Görevleri Hakkında – Bekaret Hakkında; Dogmatik Eserler: İman ve Lütuflar Hakkında Genel Eser – Kutsal Ruh Hakkında Genel Eser – “Incarnation” Hakkında Genel Eser.
Gerçekte dogmatik eserleri özellikle hıristiyan halka hitap ediyordu. Ambrosius bazı defa dogmatik öğretimini, halkın seslendirebileceği ila-hilerle yapıyordu. Aziz Ambrosius, hiç kuşku yok ki, Kilise’nin büyük doktorlarından biridir. Fakat aziz Ambrosius bir eylem adamı, bir siyaset adamı olduğu gibi spritüel bir insan da olmuştur: “Mesih bende yaşamalıdır ve bende konuşmalıdır” diye yazar. Dostlarına ve müminlerine, hayatın ortasına, bizim için her şey demek olan Mesih’i koyarak, sürekli olarak Allah’ın huzurunda bulunmayı öğütlüyordu. “O halde daima düşün. Ağzında daima ilahi gerçekler olsun. İçinden Onunla konuş. Yolda Onunla konuş. Uykunda Onunla konuş.” Aziz Ambrosius hakkında aziz Augustinus şöyle yazar: “Bu Allah adamı beni bir baba gibi karşıladı. Bir episkoposa layık bir merhametle onu sevdim!” (İtiraflar, IV, 13 ).