Bakireler Mesih’in gelinidir.
Sen azizler topluluğuna mensupsun ve kuşkusuz bakirelerden birisin. Çünkü ruhunun görkemi, bedeninin zerafetini aydınlatıyor. Kilise’ye benzeyişin de en çok bu yöndendir. O halde, gece odana çekildiğinde hep İsa’yı düşün ve her an gelişini bekle. Mesih, senin nasıl olmanı diledi ise, seni öyle olarak seçti. Bu nedenle, hiçbir engelle karşılaşmaksızın sana geliyor ve geleceğini vaadetmiş olduğu için de sözünde kusur etmiyor. O halde, aç kucağını o aradığında O’na yaklaş ki ışığı seni sarsın; gitmesine mani ol; çarçabuk gitmemesini söyle O’na, kalması için yalvar. Çünkü Tanrı’nın Sözü süratle gelip geçer. Uyuşukluk, tembellik O’nu tutamaz. Ruhun çağrısını işittiğinde O’na doğru koşsun ve göksel sözün çizdiği yolda sebat etsin. Çünkü bu söz hızla uzaklaşır.
İlahide gelin ne der? “Onu aradım, ama bulamadım; çağırdım, ama beni dinlemedi” (Özd. 5, 6). Onu çağıran, O’nu isteyen, O’na kapıyı açan sen, böylesine çabuk gittiği için senden hoşlanmadığını sanma! O, sınanmamıza rıza gösterir. Kendisini terketmemesini isteyen kalabalığa İncil’de ne diyor? Tanrı Söz’ünün Müjde’sini diğer kentlere de vermem gerek. Çünkü ben bunun için gönderildim. Ancak sen, senden uzaklaştığını sansan bile dışarı çık ve O’nu aramaya devam et.
İsa’yı yanında tutmayı Kutsal Kilise’den başka kim öğretebilir sana? Okuduğun şu sözleri anlarsan, Kilise bunu sana zaten öğretmiştir: “Nöbetçileri geçer geçmez, sevdiğimi buldum. Ona sarıldım ve bir kez daha bırakmayacağım onu” (Özd. 3, 4). İsa’yı alıkoyan nedir? Ne adaletsizliğin zincirleri, ne de maddi bağlar. O’nu bağlı tutan sevgi bağlarıdır; manevi dizginlerdir; ruhun sevgisidir.
İstersen sen de İsa’yı alıkoyabilirsin. Acılardan çekinmeden O’nu ara! Çünkü O, çoğu kez ızdırapta, kıyımcıların elleri arasında bulunabilir. İlahi’de gelin, “Onları geçer geçmez” diyor. Gerçekten de İsa, kısa bir süre sonra kıyımcıların elinden kurtulup, dünya güçlerine karşı koymandan sonra seni karşılayacak ve seni azaptan kurtaracaktır. Mesih’i böylesine arayan, Mesih’i bulan da şöyle diyebilecektir: “Sana sarıldım ve bir daha bırakmayacağım seni; anamın evine götüreceğim, beni rahminde taşıyanın odasına” (Özd. 3, 4). Ananın evi, odası ne demek? Varlığının en derin gizliliği değil mi? Sen bu evi koru, en gizli köşelerine kadar temiz tut. Böylece evin her tür lekeden kurtulunca, bir manevi konut gibi yükselecek, bir azizlik nişanesi gibi, köşe taşına oturtulmuş olarak, Kutsal Ruh orada ikamet edecek. Kendisini böylesine arayanı, kendisine böylesine yalvaranı İsa terketmez. Çünkü dünyanın sonuna dek onunla birliktedir.
AMBROSİUS (339-397)