Vaftizden önce yer alan merasimlerin anlamı.
Büyük Perhiz başladıktan bu yana, Hıristiyan dinini kabul etmeye hazırlananlara her gün ahlakla ilgili eğitim verdik ve bu arada Kilise büyüklerinin yaşam öyküleri ile Mesellerden bazı parçalar da okundu. Bu öğreti ve bu eğitimle atalarımızın yolundan gitme alışkanlığını vermek istedik sizlere, aynı yoldan yürümeyi ve Tanrı buyruklarına uymayı öğretmek istedik. Böylece, vaftizde yeni yaşama doğduktan sonra arınmış olanlara yakışan şekilde yaşamanız sağlanmış olacaktı.
Şimdi Paskalya’yı ve vaftizi geride bıraktığımıza göre, sırlardan sözetme ve gizemlerin anlamı üzerinde durma zamanı gelmiştir. Bunu henüz hazırlıksız olduğunuz bir sırada yapmaya kalkışsaydık, size bir gelenek açıklamadan fazla ihanet ettiğimizi düşünenler olacaktı. Ayrıca, sırların aydınlığı hazırlıksız olanlara – bunlarla ilgili az çok eğitim görmüş olanlarla kıyasla – daha kolay erişir. Bu nedenle kulaklarınızı açınız ve ruhunuzu gizemlerin saçtığı o nefis ebedi hayat kokusuyla doldurunuz. “Açılış gizemi”ni kutlarken “Effata”, yani “Açıl” dediğimizde de buna işaret ettik ki, vaftiz lütfuna erişecek olanlar, sorulacak soruları anlasın ve yanıtları hatırlasın. Bu gizi Mesih İncil’de, sağır ve dilsizi şifaya kavuştururken kutsadı.
Bundan sonra da sana, mabedin en kutsal yerinin kapısını açtılar ve yeniden doğuşun mabedine girdin. Sana sorulanları hatırla, yanıtlarını hatırla. Şeytan’dan ve şeytan eserlerinden, dünyadan, dünyanın zevki sefasından feragat ettin. Sözün ölülerin mezarlarında değil, canlıların kitabında saklıdır. Orada diakosu, rahibi, episkoposu gördün. Dış görünüşlerine bakma, görevlerinin ulviyetine, lütfuna bak. Meleklerin huzurunda konuştun, çünkü şöyle yazılıdır: “Bilgiyi saklamak, rahibin dudaklarına vergidir, yasa onun ağzından çıkar, çünkü o herşeye gücü yeten Rabbin meleğidir” (Mal. 2, 7). Burada yanılgıya yer yok, yadsımaya da, Mesih’in hükümdarlığını ilan eden melektir, ebedi hayatı haber veren melektir. Sen onu görünüşüne göre değil, görevine göre yargıla. Sana öğrettiklerine önem ver, görevine değer ver, saygınlığı önünde eğil. Hasmının yüzüne bakmak için girdin. Ona karşı koyarak, ondan feragat etmeye kararlısın ve gözlerini güneşin doğduğu yere çeviriyorsun. Çünkü şeytandan feragat eden, İsa’ya yönelir. Onun gözünün içine bakar.
AMBROSİUS (339-397)