Mesih İsa’nın Kanı’nın hizmetkarı.

Bugün Roma Kilise’si bizi, çok mutlu Laurentius’un galip geldiği günü kutlamaya çağırıyor. O gün, o öfkeli insanları susturmuş, dalkavukları önemsememiş ve böylece acımasız şeytanı iki bakımdan yenmiştir.
Bildiğiniz gibi o, Roma Kilise’sinde diyakostu. Orada Mesih İsa’nın kutsal kanını sunuyordu ve yine orada Mesih İsa adına kendi kanını akıttı. Havari Aziz Yuhanna, Rabbin havarilerle yediği son yemeğin gizini şu sözlerle tümüyle açıklar: “İsa bizim için hayatını vermiştir. Biz de kardeşlerimiz için hayatımızı vermeliyiz”. Kardeşlerim, Aziz Laurentius bunu anlamıştır. Bunu anlamıştır ve yerine getirmiştir. O, sofrada ne yediyse, onu hazırlamak istemiştir. O Mesih İsa’yı yaşamıyla ve ölümüyle sevmiştir.

Biz, kardeşlerim, gerçekten seviyorsak O’nu örnek alıp, O’na benzemeye çalışmalıyız. Çünkü sevgimizin en güzel ürünü O’na benzemeye çalışmamızdır. Mesih İsa bizim için acı çekmiştir ve O’nun izinde yürümemiz için kendi davranışını örnek olarak bize bırakmıştır. Bu tümceden öyle anlaşılıyor ki, Havari Petrus’a göre Mesih İsa, salt O’nu izleyenler için acı çekmiştir. Mesih İsa’nın çarmıha gerilmesinin onlar için bir anlamı vardır. Gerçekten aziz şehitler kanlarını dökünceye dek O’nu izlemişler. O’nun çarmıha gerilişini örnek almışlardır. Yalnız şehitler O’nu izlemememiştir. Onlar geçtikten sonra köprü kullanılamaz duruma gelmemiştir; onlar içtikten sonra, kaynağın suyu çekilmemiştir.

Kardeşlerim, Rabbin bahçesinde her türlü çiçek vardır. Salt şehitlerin gülleri değil, ama aynı zamanda bakirelerin zambakları, evli kişilerin sarmaşığı, dulların menekşeleri vardır. Çok sevdiklerim, Tanrı çağrısı konusunda hiç kimse umudunu yitirmemelidir. Rab herkes için acı çekmiştir. Onun için yazılanlar çok doğrudur: “O, tüm insanların kurtulmasını ve gerçeği tümüyle öğrenebilmesini istiyor”.
Kan dökülmesi ve büyük acılar çekilmesi tehlikesi dışında hıristiyan kişinin, Mesih İsa’yı nasıl izlemesi gerektiğini anlamak gerekir. Havari, Rab Mesih İsa konusunda şöyle der: “O Tanrı durumundaydı, ama kendisine Tanrı’ya eşitmiş gibi davranılmasını bir hak olarak istemedi”. Ne yücelik! “Tam tersine, varını yoğunu elden çıkararak hizmet eden kişi durumuna düştü. İnsanlara benzedi ve davranışıyla bir insan olarak kabul edildi”. Ne alçalma! Mesih İsa alçaldı. Hıristiyan kişi, işte bu sana bağlıdır.

“Mesih İsa boyun eğdi”. O halde neden büyükleniyorsun? Sonuna dek alçaldı ve ölümü yendi. O’nu izleyelim. Havarinin bize söylediklerini dinleyelim: “Mesih İsa ile dirilirseniz, gökteki gerçekleri elde etmeye çalışınız. Mesih İsa oradadır, Tanrı’nın sağında oturmuştur”.

AUGUSTİNUS (354-430)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt