Şehitlerin gerçek tapınışı.

Hıristiyan ulusu toplanarak dinsel bir görkemle şehitleri anıyor. Bunun nedeni, onlara benzemeye çalışması için ulusu yüreklendirmek ve bundan öte şehitlerin övüncünü paylaşması, onların dualarından yararlanması içindir. Ancak şehitleri onurlandırsak da, hiçbirini tanrılaştırmayız. Gerçekten, şehitlerin bedeninin gömülü olduğu yerlerde sunağa yaklaşan hangi episkopos, şunları söylemiştir: “Petrus ya da Pavlus, ya da Kiprianus, sana sunuyoruz. Sunacağımızı, şehitleri ödüllendiren Tanrı’ya sunuyoruz. O’nun ödüllendirdiği kişilerin gömütü yakınında bunu yapıyoruz. Böylece çevre içten sevgiyi arttıracak, onlara karşı erdemi güçlendirecek ve bizim onlara benzemeye çalışmamızı sağlayacaktır. Tanrı yardımıyla, onun karşısında daha erdemli olacağız.

Şehitlere sevgi ve dayanışma saygısını sunuyoruz. Bu yaşamda aynı saygı, Tanrı’nın erdemli kişilerine sunuyoruz. Çünkü İncil gerçeği için onların kalbinin aynı acıyı çekmeye hazır olduğunu görüyoruz. Bu içten sevgi daha güvenilir olduğundan dolayı, şehitleri daha güçlü bir içtenlikle onurlandırıyoruz. Çünkü şehitler tüm savaşları zafer ile sonuçlandırmışlardır. Zafer kazanıp, daha mutlu bir yaşama girenleri daha güvenli biçimde onurlandırıyoruz. Onları, bu dünyada savaş verenlere yeğliyoruz.Ama tapınış, (latria) salt Tanrı’ya karşı bir yükümlülüktür. Biz bu tapınışı yerine getiriyoruz ve salt Tanrı’ya tapınılmasını öğretiyoruz. Ama Tanrı’ya sunulan kurban, bu tapınışın bir sonucudur. Bu nedenle putlara bu biçimde tapanlar putperestlikle suçlanmaktadır. Bir şekilde, erdemli bir ruha ya da bir meleğe hiçbir zaman böyle tapmayız ve böyle bir tapınışı buyurmayız. Böyle bir yanılgıya düşen kişi paylanır ve kendisine sağlıklı öğreti anımsatılır; o kişi davranışını düzeltir ya da tetikte olur.

Bu şehitler de birer insandır ve kendileri için böyle bir tapınışı reddederler. Çünkü onlar böyle bir tapınışın salt Tanrı’ya yönelmesi gerektiğini bilirler. Bunu Pavlus’ta ve Barnaba’da gördük. Onların mucizelerine tanık olup coşan Likavonyalılar, onlar birer tanrıymış gibi kendilerine kurban sunmak istiyordu. İki Havari giysilerini yırtmışlar, birer tanrı olmadıklarını söyleyip, Likavonyalıları buna inandırmışlar ve kendilerine bu biçimde davranılmasını yasaklamışlardır.Ama bizim öğrettiklerimizle, dayanmak zorunda olduklarımız ayrı şeylerdir. Bundan öte, düzeltmemiz buyurulanlarla, bunları düzeltinceye dek bağışlamak zorunda kaldıklarımız ayrı şeylerdir.

AUGUSTİNUS (354-430)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt