Tanrı’nın Oğlu, insana örnek olup yolunda yürümesini sağladı.

Tanrı ve Tanrı’nın tüm uğraşıları insanın şanıdır ve insan Tanrı’nın tüm bilgeliği ve gücünün toplandığı merkezdir. Nasıl ki hekim kendi yeteneklerini hastalarında gösteriyorsa, aynı şekilde Tanrı kendini insanlarda belirtir. Bu yüzdendir ki Pavlus: “Tanrı, merhametini hepsine göstermek için hepsini sözdinlemezliğin tutsağı kıldı.” (Rom. 11, 32) diye beyan eder. Tanrı’nın karşısında itaatsizlik eden ve ölümsüzlüğünü yitiren insandan sözediyor. Ne var ki sonradan, Oğlu’nun sevapları ve aracılığı ile Tanrı’nın merhametine kavuştu. Böylece insan, evlat saygınlığını elde etti.

Şayet insan, hiç gururlanmadan, yaratılmış olanlardan ve Yaratandan, yani varolan her şeyin en güçlü yapıcısı Tanrı’dan gelen gerçek yüceliği alırsa ve saygılı bir başeğmede kalır, sürekli olarak şükrederse, daha üstün yücelikler alacak ve bu yolda gitgide ilerleyecek; sonunda onu kurtarmak için yaşamını feda etmiş olana benzer olacaktır.
Tanrı’nın öz Oğlu, günahı mahkum etmek için “günahlı insan benzerliğinde” (Rom. 8, 3) gökten indi ve onu mahkum ettikten sonra tümden insanlardan uzak tuttu. İnsanı kendi suretine çağırdı. Tanrı’nın izinde yürüttü, Tanrı’yı görebilmesi için Peder’in gösterdiği yola yöneltti ve Peder’i ona armağan etti.

Tanrı’nın Sözü konutunu insanların arasına yerleştirdi ve İnsanoğlu oldu ki, insanı Tanrı’yı anlamaya alıştırabilsin ve Tanrı’yı da, Peder’in isteğine uygun olarak insanda yerleşmeye alıştırabilsin. Bunun içindir ki Tanrı, kurtuluşumuzun “işareti” olarak Bakire’den doğup İmmanuel olanı verdi: çünkü Rabbin kendisi kendiliklerinden hiçbir kurtuluş olanağına sahip olmayanları kurtarandı.
Bunun içindir ki Pavlus, insanın kökü güçsüzlüğünü belirterek: “İçimde, yani doğal benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum” (Rom. 7, 18) diyor. Çünkü kurtuluşumuzun iyiliği bizden değil, Tanrı’dan geliyor. Pavlus böyle haykırıyor: “Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?” (Rom. 7, 24). Sonra da kurtarıcıyı sunuyor: “Rabbimiz İsa Mesih’in karşılıksız sevgisi” (bk. Rom. 7, 25).
Yeşaya da bunu öngörmüştü: “Zayıf elleri kuvvetlendirin ve sarsak dizleri pekiştirin. Yürekleri korkak olanlara deyin: Kuvvetlenin, korkmayın; işte Tanrınız! O karşılığını verecektir. O kendisi geliyor ve sizi kurtaracak” (bk.Yşa. 35, 3-4).
Bu da gösterir ki, kurtuluş bizden değil, bize yardım eden Tanrı’dan geliyor.

İRENEUS (100-165)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt