Tüm kötülüklerden kurtulun, yeni bir yürek ve yeni bir ruh oluşturun.
Bu dünyada yaşadığımız sürece çile doldururuz. Aslında biz, onu şekillendirenin elleri arasında, bir avuç çamurdan başka şey değiliz. Bir vazoyu oluşturabilmek için bir kil parçasını şekillendiren çömlekçi bozuk çıktığını ya da elleri arasında kırıldığını görürse onu yeniden şekillendirir. Şayet fırına koymayı düşünüyorsa o halde olduğu gibi bırakır. Yaşamımızda da yenilenmenin olası olduğu bir durumla, olası olmadığı bir durum vardır. Nitekim dünyasal yaşamımız süresince günahlarımızın çilesini çekmek ve böylece Rabden kurtuluşu alabilmek için vaktimiz ve olanaklarımız vardır.
Bu dünyadan çıktıktan sonra ne inanç değiştirebiliriz ne de pişmanlık duyarak tövbe edebiliriz. Bu yüzden kardeşlerim, Baba’nın isteğini yerine getirelim, vücudumuzu arı tutalım ve Rabbin emirlerini uygulayalım ki böylece sonsuz yaşama erişebilelim. Bu yüzden İncil’de Rab şöyle der: Çok küçük bir işte güvenilir olmadıysanız, büyük işi kim size emanet eder? Bu yüzden size şunu söylüyorum: Çok küçük bir işte güvenilir olan kişi, büyük işte de güvenilir olur (Luk. 16, 10-2). Bunu söylemek istiyor: yeniden yaşamı elde edebilmek için vücudunuzu temiz ve Hıristiyanın kişiliğini lekesiz tutun.
Aranızdan hiç kimse bu vücudun yüceltilmeyeceğini ve yeniden dirilmeyeceğini söylemeye kalkmasın. Biraz düşünün: hangi durumdan kurtarıldınız ve tinsel yaşamı alabildiniz? Bu vücudun içinde yaşadığınızda olmadı mı bu? İşte bu yüzdendir ki, vücudu Tanrı’nın bir tapınağı gibi korumalıyız. Fakat vücudunuzda iken çağrıldığınıza göre aynı şekilde vücudunuzda iken yargılanacaksınız. Bizi kurtaran Rab Mesih insan şeklini almak istediyse – oysa ki önceden salt ruhtu – ve böylece bizi yanına çağırdıysa biz de bu vücutta iken ödüllendirileceğiz. Bu yüzden hep birlikte Tanrı’nın krallığına varabilmek için vaktimiz varken, hekimimiz olan Tanrı’ya teslim olalım ve az sayıdaki değerlerimizi ellerine bırakalım. Hangi değerler? İçtenlikli bir yürekle doldurulan çilenin vasıtasıyla elde edilenler. O her şeyi olmadan önce bilir ve gönlümüzde kaynaşan şeylerden hiç birini kaçırmaz. O halde bizi oğulları gibi kabul edebilmesi için O’nu, salt dudaklarımızla değil de, yüreğimizle de övelim. Bu yüzdendir ki Rab “Kardeşlerim Babamın iradesine boyun eğenlerdir” demiştir (Luk. 8, 21 ve devamı).
ANONİMLER (II. -IV. yüzyıl)