İncil

İki bin yıldan beri her Pazar günü İsa’nın İncili okunmaktadır. İncil! Ne güzel bir kelime! İyi ile birleştiği zaman, her zaman yeni duyurulan Mesaj gibi: İyi Haber.

Sıra dışı bir kelime, içindekilerden ötürü sihirli veya büyüleyici diyebiliriz. Çünkü İncil’in hem (İsa’yı Allah’ın kendini gösterdiği Oğlu olarak kabul edenler için) kutsal yanı, hem de (insanlığın özlemleri ve beklentilerini alevlendiren ve kendilerine yakın bir kitap olarak görenler için) insani yanı bulunmaktadır.

Hristiyan mesajını, aynı zamanda doktrin ve dogmatik yönleri vurguladığı için çok beğeniyorum, çünkü İncil duyurduğu Allah’ı gizlemiyor. İnsani yönden de kültürlerimiz, halklarımız ve toplumlarımız için daha samimi ve daha iddialı buluyorum.

İncil’e başvurduğumuzda bu kararlı cümleyi duyarız: “Beni gören, Pederi de görmüş olur”. Bunun yanı sıra İncil’de devamlı olarak şu sonsuz tembihi de duyarız: “Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Doğruluk uğruna acı çekenlere ne mutlu!”

Kiliselerde, gizemli bir güç ile hem kendini İsa’nın ibadetine adamış, hem de ezilenleri savunmak için çalışan insanlar vardır. Amerika Birleşik Devletlerinde Siyahların davasında ve eski Sovyetler Birliğinde Marksist rejime karşı durabilmek için Vaftizci kilisenin cesaretle yaptıklarını hatırlamamak mümkün değildir.

HENRI DENIS “İmanı Anlatmak İçin 100 Kelime” adlı eserinden, 
Baskı1997, sf.54-55 

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt