Ne mutlu benim uğruma acı çekenlere!

Aziz Pavlus şöyle diyor: “Tanrı, Mesih İsa ile ilgili olarak, O’na inanmakla kalmayıp, bundan öte onun için acı çekesiniz diye size bir lütufta bulundu”.
Diyakos Vincentius her ikisini almıştı, o her ikisini elinde tutuyordu. Onları almış olmasaydı, elde ne tutabilirdi? O, konuşurken güvenini, acı çekerken sabrını sürdürüyordu.
O halde, hiçkimse konuşurken sözlerin yüreğinden geldiğini sanmasın. Yıkımla karşılaşınca kendi gücüne güvenmesin. Kuşkusuz, akıllıca davranıp iyi şeyler söylediğimiz zaman sağduyumuz Tanrı’dan geliyor ve kötü şeylere yüreklilikle dayandığımız zaman, bize sabır veren yine O’dur.

Rab Mesih İsa’nın İncil’de öğrencilerini uyarmasını anımsayın. Şehitler Kral’ının peşinden gelen toplulukları, manevi silahlarla donatmasını anımsayın. Savaş olacağını onlara bildirmiş, yardım sağlamış, ödüller vaat etmiştir. O, öğrencilerine şöyle demiştir: “Bu dünyada ezileceksiniz”. Ardından kaygılanmamaları için şu sözleri eklemiştir: “Ama güvenin, ben dünyayı yendim”.
O halde çok sevdiklerim, Vincentius’un O’nda galip gelmesine şaşmayalım. Çünkü O, dünyayı yenmiştir. Bu dünyada ezileceksiniz. Dünya ezer, ama ortadan kaldırmaz; dünya vuruşabilir, ama yıkamaz. Dünya, Mesih İsa’nın askerlerine karşı iki ordu gönderir. Aldatmak için övgülere boğar, paramparça etmek için ürküntü verir. Kendi zevkimiz bizi uyuşturmasın, başkasının acımasızlığı bize ürküntü vermesin, o halde dünya yenilmiştir.

Her iki durumda Mesih İsa hazır bulunur ve hıristiyan kişi yenilmez. Bu şehitte insanın direnmesini göz önünde bulundurursak, ilk önce bize inanılmaz gibi gelir; ama Tanrı’nın gücünü görürsek, inanılmayacak hiçbir şey yoktur.
Şehidin vücuduna o denli acımasızca davranılıyordu ve onun sesi o denli kaygısızdı; uzuvlarına yapılan işkencelere o denli özen gösteriliyordu, oysa onun sözlerinde öyle yatışma vardı ki, biz şöyle düşünüyorduk: Hayret, kurban Vincentius’dur ve konuşmayan başka birine işkence yapıyorlar.

Gerçekten kardeşlerim, durum böyleydi, tamamen böyleydi. Başka biri konuşuyordu. Çünkü İsa, tanıklarını bu gibi savaşıma hazırlarken, bu konuda söz vermiştir. İncil’e göre onlara şöyle dedi: “Ne söyleyeceğinizi ve nasıl söyleyeceğinizi bilmek için üzülmeyiniz. Çünkü konuşacak olan siz değilsiniz, sizde konuşacak olan Pederinizin Ruhu’dur”.
Vücut acı çekiyordu, Ruh konuşuyordu ve Ruh’un sözleri imansızlığı suçlamakla kalmayıp bundan öte, güçsüzlüğe destek oluyordu.

AUGUSTİNUS (354-430)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt