Anamız Meryem.
Gelinine yaklaşalım, annesine yaklaşalım; eşsiz hizmetkarına yaklaşalım. Aziz Meryem tüm bunlardır.
Fakat onun için ne yapacağız? Ona hangi armağanları sunacağız? Keşke ona borçlu olduğumuz şeyi verebilseydik! Biz ona onur borçluyuz, biz ona hizmet borçluyuz, biz ona sevgi borçluyuz, biz ona övgü borçluyuz. Biz ona onur borçluyuz çünkü Rab’bimizin annesidir. Nitekim anneyi onurlandırmayan hiç kuşkusuz oğlunu onursuzlandırır. Kutsal Kitap der ki: “Babanı ve anneni onurlandır” (Lev. 20, 12 v.d.).
Kardeşlerim biz ne diyebiliriz ki? O bizim annemiz değil mi? Kesinlikle, kardeşlerim, o gerçekten annemizdir. Onun sayesinde biz dünyaya değil de Tanrı’ya doğduk. İyi bildiğiniz ve inandığınız gibi hepimiz ölümde, düşkünlükte, karanlıkta, sefalette bulunduk. Ölümde çünkü Rab’bi kaybetmiştik; düşkünlükte çünkü çürümenin içindeydik; karanlıkta çünkü bilgeliğin ışığını kaybedip tümü ile kaybolmuştuk.
Aziz Bakire Meryem’in aracılığı ile Havva’nın aracılığından daha iyi doğduk, çünkü Mesih ondan (Meryem’den) doğdu. Düşkünlüğün yerine tazeliği; çürümenin yerine çürümemezliği; karanlıkların yerine ışığı yeniden elde ettik.
O anamızdır, hayatımızın annesi, bozulmamamızın annesi, ışığımızın annesi. Rab’bimizle ilgili olarak Havari şöyle der: “O bizim için Tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu” (I. Kor. 1, 30).Mesih’in annesi olan o, bilgeliğimizin annesi, adaletimizin annesi, azizliğimizin annesi, kurtuluşumuzun annesidir; bu yüzden bedensel olarak annemiz olandan daha da annedir. Demek ki ondan daha iyi bir doğuşumuz oluyor çünkü azizliğimiz, bilgeliğimiz, adaletimiz, kutsallaşmamız, kurtuluşumuz ondandır.
Kutsal Kitap der ki: “Rab’bi azizlerinde övün” (Mez. 150, 1). Rab’bimiz sayesinde mucizeler ve harikalar yarattığı azizler için övgü konusu olacaksa kendisini içinde yaptığı, şahane şeylerden en şahane olan annesi için daha da övülmeli.
AELREDUS (1110-1167)