Mesih’i daima önümüze tutup izlemeliyiz.

Hakkımızda söylenenleri olmayı düşünüyorsak ve episkopos ve kahin diye adlandırılan bizler adımızın anlamını öğrenmek istiyorsak, sürekli bir ilgi ile, Tanrı tarafından ebedi Başkahin olarak atanan ve bizler için, çarmıhın sunağında kendini Peder’e sunan ve gökyüzünün çok yüksek gözlemevinden, herkese sonuçta uğraşılarının karşılığını verebilmek için sürekli olarak insanların hareketlerini ve niyetlerini inceleyen O’nu daima önümüzde izlemeliyiz. Çünkü bizler, kiliselerin en yüksek düzeyinde Havarilerin ve apostolik kişilerin yerine geçtiğimizden, yeryüzünde görevlerini edindik, adının şanını, ünvanın saygınlığını aldık ve aynı zamanda tinsel uğraşıların ürünlerine de sahibiz. Öyle ki, görevimizin aracılığı ile, günahın ve ölümün saltanatı yok olsun ve Mesih’in binası, inancın ve erdemlerin gelişiminde birleşerek, kutsal bir tapınak gibi Rabde büyüsün.

Episkoposların sayısı gerçekten geniştir. Biz, kutsal atamamızda, öğretide ve yönetimde daha dikkatli bir ilgi ve ihtimam göstereceğimize söz verdik ve her gün sözlerle bunu beyan ediyoruz; fakat göklerin isteği ile gönül ister ki verilen sözün bağlılığı uğraşılarla da kanıtlansın! Ürün, hiç kuşkusuz çok boldur; fakat bu ürünü Rabbin tahıl ambarında toplamak, bir araya getirmek için ne bir kişi yeter, ne de birçok.Roma Kilise’sinin tüm kiliselerin başı ve Katolik öğretinin kaynağı olduğundan kim şüphe edebilir? Göklerin saltanatının anahtarlarının Petrus’a verildiğini bilmeyen var mı? Tüm Kilise’nin yapısı Petrus’un inancı ve öğretisi üzerine yükseliyor mu, yoksa inancın birliği ve Tanrı Oğlu’nun bilgisi içinde hepimiz Mesih’i kusursuz bir insan olarak karşılamıyor muyuz?

Ekenlerin ve sulayanların sayısı çok olmalıdır, öyle gerekiyor; çünkü sözün yayılması ve halkların çoğalması için gereklidir. Önceden tek bir sunakla yetinen eski halk birçok zorunlu öğreticilere sahipti; şimdi ise, halkların gelmesi ve kalabalıklaşması ile ne Lübnan adama ateşleri için yeterlidir, ne de Lübnan’ın ve de tüm Yahudiye’nin hayvanları da kurbanlara.Sulayan ve diken kim olursa olsun, Tanrı sadece Petrus’un inancı ile dikene ve öğretisine katılana bir artış tanır.Yüce Papa tarafından incelenecek olan halkın büyük sorunları için gerçekten ona başvurulur ve Kilise’nin yargıçları onun buyruğu altındadır. Çünkü onlara teslim edilen yetkiyi kullanmak için, ilgisinin gereksinimini duyarlar.

Sonunda, atalarımızın nasıl kurtulduklarını, Kilise’nin nasıl ve ne gibi güçlükler içinde büyüyüp genişlediğini, kaptanı Mesih olan Petrus’un gemisinin ne gibi fırtınaları aştığını, inançları güçlüklerde daha çok parlayanların nasıl taca hak kazandıklarını anımsayın. Tüm azizler topluluğu bu şekilde ilerledi. Çünkü sonsuza dek anlaşılsın ki, salt kurallara göre mücadele edene taç giydirilecektir (bk II. Tim. 2, 5).

THOMAS BECKET (1118-1170)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt