Aziz Martino’nun imgesine hayran olun.

İsa’nın öğrettiği yol budur: Her şeyden önce, “Tanrın olan Rabbi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla sev.” Sonra ise: “Komşunu kendin gibi sev” (Mat. 22, 37 -39).Aziz Martino, yaşamı ile örnek bize bu yoldan kurtuluşa ve azizliğe varabileceğimizi gösteriyor. İsa Mesih’in bizim için acı çektiğini, günahlarımızı bedeninde çarmıha kadar (I. Pe. 2, 24) taşıdığını bildiğinden, Haç yolunu özel bir sevgi ile katetti. Korkunç azaplarına baktığında çokça ağlamaktan kendini tutamıyordu. Özel bir şefkat ile Kutsal Ekmeğin yüce gizemini de sevdi. Bunun içindir ki, kilisenin kuytu bir yerinde gizlenerek saatlerce Efkaristiya kutusunun karşısında tapınarak duruyordu. Bundan başka, gösterebileceği en çok sevgi ile, Kutsal Ekmek’le beslenmeyi arzuluyordu.

Aziz Martino, Tanrısal Öğretmenin verdiği sevgi emrini büyük bir katılım ve bağlılıkla uyguluyordu. Bunun içindir ki kardeşlerine, çökmeyen bir inanç ve derin bir alçakgönüllülükten doğan canlı bir sevgi gösteriyordu. İnsanları seviyordu, çünkü onları, içtenlikle, Tanrı’nın oğulları ve kendi kardeşleri olarak takdir ediyordu; hatta kendinden de öte seviyordu. Çünkü sahip olduğu alçakgönüllülükten ötürü, herkesi kendinden daha dürüst ve iyi sayıyordu. İşlediği günahlar yüzünden çok daha ağır cezaları hak ettiğinden emin olduğu için, başkalarının kusurlarını hoşgörür, en ağır hakaretleri affederdi. Büyük bir çaba göstererek suçluları doğru yola döndürmeye çalışırdı. Hastalara sevecenlikle yardım ederdi. En yoksul olanlara gıda, giysi, ilaç temin ederdi. O dönemde aşağılık sayılan köylüleri, zencileri ve melezleri elinden geldiği kadar desteklerdi. Onlara her çeşit yardımı sağlar, canla başla onlar için uğraşırdı. Öylesine ki, hakkı ile halk tarafından “Sevgi’nin Martino’su” adı ile çağrıldı.

Yüreklendirmekle, örnek olmakla ve erdemi ile başkalarını dine çağırmayı etkin bir şekilde başaran bu aziz insan bugün bile canlarımızı göksel şeylere doğru harika bir biçimde yükseltmek gücüne sahiptir. Ne yazık ki bu yüce yetenekleri gerektiği kadar, herkes anlayamıyor, saygı ile karşılamıyor. Aksine, kötülüğün çekiciliğine yönelen birçok kişi ya önemsemiyor ya sevimsiz buluyor ya da hiç aldırmıyorlar ve İsa Mesih’in izinden gitmenin ve tanrısal emirlerini uygulamanın ne denli tatlı ve mutlu bir şey olduğunu öğrenemiyorlar.

YUHANNA (XXIII. PAPA) (1881-1963)

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Şu anda burada değiliz. Ama bize e-posta gönderebilirsiniz, en kısa zamanda size geri dönüş yaparız.

Not readable? Change text. captcha txt