Küçük olan yaratık sonsuz olan Tanrı’nın büyüklüğünü paylaşıyor.
Ey Söz, Kutsal Ruh’ta da takdire layıksın, Kutsal Ruh’un kendiliği ruhta aktarıldığında. Bu aktarma ile ruh Tanrı ile birleşir; Tanrı’yı kavrar; Tanrı’yı tadar ve Tanrı’dan başka hiç bir şeyden zevk almaz.Ruh’a gelen Kutsal Ruh, damarları açılan Kuzu gibi, Sözün Kanının değerli damgasını taşıyarak geliyor. Her ne kadar kendiliğinden hareket edip gelmek istiyorsa bile, gelmesi için onu dürten Kan’dır.
Hareket eden Ruh özünde Peder’in tözü ve Söz’ün tözüdür; Peder’in özünden kaynaklanır, Söz’ün beğenişinden ve bir kaynak gibi ruhta dağılır ve ruh onda boğulur. Nasıl ki iki ırmak aktıklarında birbirleriyle birleşir ve en ufağı adından vazgeçip daha büyük olanın adını alırsa, ruhla birleşmek için ruha gelen bu Tanrısal Ruh da aynısını yapar. Oysa daha ufak olan ruhun, adını terkedip Kutsal Ruh’a teslim olması gerekiyor ve bunu yapabilmesi için kendini Ruh’ta öylesine değiştirmeli ki, onunla aynı şey olabilsin.
Peder’in yüreğinde olan hazineleri bağışlayan ve Peder ile Söz arasında geçen önerileri koruyan bu Ruh, insan ruhuna öylesine ince bir şekilde dağılıyor ki, farkedilmiyor bile ve yüceliği salt bir azınlık tarafından takdir ediliyor. Ağırlığı ve hafifliği ile, ona uygun ve onu kabul etmeye hazır, her yerde hareket eder. Sık konuşması ve yüce suskunluğu ile herkes tarafından duyulur; heyecanlı bir saygınlıkla, hareketsiz ve son derece hareketli, herkesin içine dağılır.
Ey Kutsal Ruh, hareketsiz Peder’de durmuyorsun ve Söz’de de durmuyorsun; buna rağmen her zaman Peder’de, Söz’de, kendinde, tüm ermiş ruhlarda ve yaratıklardasın. Tekdoğumlu Söz tarafından akıtılan Kan ile yaratıklara gereklisin ve Söz, sevgi bağı ile yaratığına gerekli oldu. Bağışlarını benimseyen ve arılıkları ile kendi benzerliğini içlerinde almaya uygun olan yaratıklarda huzur veriyorsun. Sözün Kanının etkisini içlerinde alan ve sana layık konutlar haline gelenlere huzur veriyorsun.
Gel, ey Kutsal Ruh. Peder’in birliği, Söz’ün hoşnutluğu gelsin. Ey gerçeğin Ruh’u, sen azizlerin ödülü, ruhların tesellisi, karanlıkların ışığı, yoksulların zenginliği, sevenlerin hazinesi, aç olanların doymuşluğu, hacıların tesellisisin; sen, sonuçta, her hazineyi kapsayansın.
Meryem’in soyundan olup, Söz’ü cisimleştiren sen gel ve onda lütuf ve doğallıkla yaptığını bize de lütufla yap. Gel, her günahsız düşüncenin gıdası, her merhametin kaynağı ve her arılığın toplamı olan sen. Gel ve sende yokolmamızı engelleyen her şeyi bizde yok et.
MARİA MAGDALENA DE PAZZİ (1566-1607)